TC. Okullarında Güvenlik Görevlisi Olmanın Hükmü

Soru: Esselamu aleykum. T.c okullarında güvenlik görevlisi olmanın hükmü nedir? Delilleri ile açıklar mısınız? Cevap: Hamd ve övgü; yalnızca alemlerin Rabbi olan Allah’a (svt) mahsustur. O’ndan (svt) yardım ve bağışlanma dilerim. Selam olsun hidayete tabi olanlara. Öncelikle tc okullarının neden var olduklarını ve hangi amaca hizmet doğrultusunda eğitim verdiklerini bilmemiz gerekiyor. Bu bakımdan sitemizdeki bununla alakalı yazımızı okumanızı tavsiye ederim.[1] Burada ise kısaca ele alacak olursak, tc okullarında ki eğitim standartları tamamen Allah’ın (svt) şeriatini kabul etmeyen laiklik ilkeri üzerine bina edilmiştir. Bu okullarda ki verilen eğitim de, bu ilkelerin doğrultusunda verilmektedir. Peki bahsettiğimiz bu ilkeler nelerdir? Kanun numarası: 1739 Madde 1: Bu Kanun, Türk milli eğitiminin düzenlenmesinde esas olan amaç ve ilkeler, eğitim sisteminin genel yapısı, öğretmenlik mesleği, okul bina ve tesisleri, eğitim araç ve gereçleri ve devletin eğitim ve öğretim alanındaki görev ve sorumluluğu ile ilgili temel hükümleri bir sistem bütünlüğü içinde kapsar. Madde 2: atatürk inkılap ve ilkelerine ve anayasada ifadesini bulan atatürk milliyetçiliğine bağlı; Türk Milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan, insan haklarına ve anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan türkiye cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek… Madde 10: Eğitim sistemimizin her derece ve türü ile ilgili ders programlarının hazırlanıp uygulanmasında ve her türlü eğitim faaliyetlerinde atatürk inkılap ve ilkeleri ve anayasada ifadesini bulmuş olan atatürk milliyetçiliği temel olarak alınır. Madde 11: Güçlü ve istikrarlı, hür ve demokratik bir toplum düzeninin gerçekleşmesi ve devamı için yurttaşların sahip olmaları gereken demokrasi bilincinin, yurt yönetimine ait bilgi, anlayış ve davranışlarla sorumluluk duygusunun ve manevi değerlere saygının, her türlü eğitim çalışmalarında öğrencilere kazandırılıp geliştirilmesine çalışılır; ancak, eğitim kurumlarında anayasada ifadesini bulan atatürk milliyetçiliğine aykırı siyasi ve ideolojik telkinler yapılmasına ve bu nitelikteki günlük siyasi olay ve tartışmalara karışılmasına hiçbir şekilde meydan verilmez. Madde 12: Türk milli eğitiminde laiklik esastır. Madde 15: Okullarda kız ve erkek karma eğitim yapılması esastır. Bunlar sadece bir kısım örneklerdir. Bu örneklerden açıkça anlaşılan şudur; tc’nin okullarında; Allah’ın (svt) şeriatine düşman, O’nu (svt) yönetim ve sosyal hayata dair ne varsa insanlara yön veren bir ilah anlayışından çıkartarak dini sadece vicdan işi haline getiren, Allah’ın (svt) şeriatini ilga eden ve gökten indiği zannedilen kitaplar ile (haşa) insanlara hükmetmeyiz diyerek batıdan pazarladığı insan ürünü kanunları Allah’ın (svt) kullarına dayatan Allah (svt) düşmanı ve düşmanlarını seven, Müslümanları ise düşman olarak bilen vs… zihniyetinde müşrikler yetiştirilmektedir. Peki Allah’a (svt) ve şeriatine düşman yetiştirilen bu okullarda güvenlik olarak çalışarak, güven içerisinde Allah’a (svt) isyan edilmesini sağlayan, tağutların küfür fiilerini rahatça işleyebilmeleri için onlara yardımcı olan, Allah’ın (svt) düşmanı olanları bu şekli ile dost edinen ve bir nevi; “bende bu yolda sizinle birlikteyim” diyen kişilerin hükmü nedir? ‘’Kim iyi bir işe aracılık ederse onun da o işten bir nasibi olur. Kim kötü bir işe aracılık ederse onun da ondan bir payı olur. Allah her şeyin karşılığını vericidir.’’[2] Bu ayetten anlaşıldığı gibi iyi ve hayırlı bir işe aracılık eden, buna yardımcı olan her kişiye bu iyilikten bir ecir bir pay vardır. Kötü bir işe, günaha, fıska, küfre yardım eden kişiye de yardımcı olduğu, aracılık ettiği o işten bir pay vardır. İyi işe aracılık edende kötü işe aracılık edende bu işi yapan hükmündedir. ‘’Ey iman edenler! Yahudileri ve hıristiyanları dost edinmeyin. Zira onlar birbirinin dostudurlar. İçinizden onları dost tutanlar, onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna yol göstermez.’’[3] “Âyet-i kerimede: ‘’İçinizden onları dost tutanlar, onlardandır.’’ buyrulmaktadır. Yani kim, mü’minleri bırakır da Yahudileri ve Hıristiyanları (Kâfirleri) dost edinecek olursa o da onlardan biri olur. Zira kim onları dost edinir, mü’minlere karşı onlara yardım ederse o da onların dininden, onların mezheplerine girenlerden olur. Çünkü bir kimsenin başka birini dost edinmesi, ancak dost edindiği kimsenin dinin ve ahvalini beğenmesiyle ve dost edindiği kimsenin karşı olduğu kimselere düşmanlık yapması, kızması ve nefret etmesiyle olur. Bu da o kişinin, dost edindiklerinden bir fert olduğunu ortaya koyar.”[4] ‘’Zulmedenlere meyletmeyin; sonra size ateş dokunur. Sizin Allah´tan başka dostlarınız yoktur. Sonra (O´ndan da) yardım göremezsiniz!’’[5] Bu ayetin tefsirinde Muhammed Ali es-Sabunî şöyle der: “Zâlim idarecilere ve onların dışındaki diğer fasıklara yakınlık göstermeyin. Sonra sizi cehennem ateşi yakar.” Beyzâvî şöyle der: “Rükün, az eğilmektir. Yani onlara doğru az bir şekilde dahi olsa yakınlık göstermeyin. Sonra yakınlık göstermeniz sebe­biyle sizi ateş yakar. Kendisinde zulüm denecek kadar bir şey bulunan kim­seye, birazcık eğilim göstermek böyle olursa, zulüm ile damgalanmış zâlimlere eğilim göstermek ve onlara tamamen yaklaşmak hususunda ne dersin? Sizi, Allah’ın azabından koru­yacak kimseniz yoktur. Sonra bu belaya karşı size yardım edecek kimse de bulamazsınız.” Kurtubî şöyle der: “Bu ayet, kâfirlerden ve isyankârlardan uzak durmak gerektiğine delâlet eder. Çünkü onlarla beraber olmak, onlar gibi kâfir ve isyankâr olmaktır. Zira onlarla beraber olmak, onlara sevgiden ileri gelir.” İbn-i Abbas (r.a): “Ayetteki “la terkenu” lafzını “meyletmeyin” olarak açıklamıştır.” Vehbe Zuhaylî şöyle der: “Bu ayet-i kerime zalimlere meyletmenin akıbetini açıklıkla beyan etmiştir. Bu da zalimlerle iç içe olmaları, onlarla dostluk kurmaları ve onların içinde bulundukları duruma razı olmaları ve işlerine muvafakat göstermeleridir.” İmam Sevri şöyle dedi: “Kim onlara bir mürekkep veya bir kâğıt verir veya bir kalem açarsa onlara meyletmiş ve bu ayetin hükmüne muhatap olmuş olur.”[6] Şeyh Abdullatif Abdurrahman: “Eğer seni sağlam tutmamış olsaydık, neredeyse onlara azıcık meyledecektin.” (İsra: 74) ayetini açıklarken şöyle dedi: “Bu ayeti tefsir eden müfessirlerin sözlerine dikkatle bak! Bu ayet, şirk işlemeleri için şirk koşanlara bir mürekkep vermeyi veya bir kalem ucu açmayı dahi onları desteklemek olarak nitelendirmiştir.”[7] Şeyh Abdurrahman b. Eşşeyh şöyle demiştir: “Bir kelimeyle olsa bile bir müslümanın öldürülmesine yardım eden kimsenin ahiret gününde büyük azab göreceğini bildiren hadisler vardır. Hal böyleyken acaba müslümanlara ve İslam’a karşı savaşma konusunda yardım edenin akibeti nasıl olur?”[8] İmam İbni Teymiyye’ye zalimlere veya Allah (c.c)’ın düşmanlarına yardım eden kimseler hakkında soruldu. Buna şöyle cevap verdi: “Zalimlere yardım eden, zalim hükmünü alır. Allah (c.c)’ın düşmanlarına yardım eden, bu kimselerin hükmünü alır.İmam Ebu Hanife, Malik, Ahmed ve Şafii’ye göre; herhangi bir konuda bir kimseye yardım eden, o ameli işleyen hükmündedir.”[9] Bu hükümlerden ortaya çıkan sonuç: kişinin tc’nin okullarında güvenlik görevlisi olarak çalışması küfürdür. الْحَمْدُ للّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ Hamd, Alemlerin Rabbi Olan Allah’a Mahsustur… [1] Bkz: Yazılar; Güncel İtikadi Meseleler; Okul Meselesi [2] Nisa: 85 [3] Maide: 51 [4] Ebû Cafer Muhammed bin Cerir et-Taberi, Taberî Tefsiri [5] Hud: 113 [6] Mecmuatit Tevhid, Evsuk Uri’l İman Risalesi [7] Ed-Durerus seniye cihad bölüm s: 161 [8] Ed’durerus Seniye s: 126 cihad bölümü [9] Mecmu’ul Fetava c: 3 s. 11
Ashab-ı Tevhid Facebook Kullanıcısı Tarafından Kullanılmaktadır. Misyonumuz; yer yüzündeki tüm insanların kullara kulluk etmelerini engelleyerek, yalnız Allah'a (cc) kul olmalarını sağlamaktır.
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol