Müşriklerin Kestiklerini Yemiyorum ama...

Soru: esSelamun Aleykum. En’âm / 121.Ayet ve itikadım gereği de Müşriklerin kestiklerini yemiyorum. Başka hayvan türü olarak da balığın yenilip, yenilmemesi hakkında tereddütte kaldım. Kuran ve Hadisle bu örneği Açıklayabilir misiniz? Cevap: Hamd ve övgü, yalnızca alemlerin Rabbi olan Allah’a (svt) mahsustur. Aleykum Selam. Konu ile ilgili ayet’in nuzul sebebi, müşrikler tarafından ortaya atılan bir iddiadır. “Siz kendi kestiğiniz hayvanların etlerini helal sayıyorsunuz, fakat Allah’ın (cc) canını aldığı hayvanların etlerini haram sayıyorsunuz” şeklindeydi. Ayet ile ilgili tefsirlere bakılabilir. Bu ayetin anlatmak istediği, konumuz ile ilgili olan kısmı, kesilerek öldürülen hayvanların, kesim işlemini Allah’ın (cc) adını anarak yapma mecburiyetidir. Ayet’in hükmü, sadece bu tür hayvanları kapsar. Balık, kesim işlemi ile öldürülmeyen bir hayvandır. Balığın, kesim ile öldürülen hayvanların yani konu ile ilgili ayetin kapsamına girmediğinin delili, Resulullah (sav)’in şu hadisidir: Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: “Bizim için iki ölü ve iki kan helâl kılındı. Ölüler; çekirge ve balık. Kanlar da karaciğer ve dalaktır.”[1] İnek, sığır, koç, koyun gibi kesilerek yenen hayvanların, kendiliğinden ölmesi sonucunda bu hayvanların etleri leş hükmünü alırken, balık böyle değildir. Çünkü bu hayvanların sınıfına girmemektedir. Bir diğer hadis ise şu şekildedir: Cabir (ra) anlatiyor: “Resulullah (sav) bizi gazveye gönderdi. Biz üçyüz kişilik bir gruptuk, komutanımız da Ebu Ubeyde b. Cerrah (ra) idi. Kureyş’in kervanını takip ediyorduk. Azıgımız da bir dağarcık içine konmuş hurmadan ibaretti. Başka bir şeyimiz yoktu. Ebu Ubeyde (ra) bundan bize (once avuc avuc veriyordu, sonra)tane tane vermeye başladı.” Kendisine: “Bununla nasıl idare ediyordunuz?” diye soruldu. Şu cevabı verdi: “Biz hurmayı adeta emiyorduk, bebeğin emmesi gibi. Sonra da üzerine su içiyorduk. Bu bize geceye kadar yetiyordu. Tükendiği zaman yokluk içinde kaldık. İki hafta sahilde ikamet ettik. Şiddetli açlık geçirdik. Öyle ki ağac yaprakları yedik. Ordumuza yaprak ordusu dendi. (Bu esnada) deniz bize anber (balina) denen bir hayvan attı. Ebu Ubeyde (ra) buna önce, “meytedir (yani leştir, yenmesi haramdır)” dedi. Sonra da: “Hayır, meyte değildir, bizler Resulullah (sav) elçileriyiz, Allah (cc) için buradayız, üstelik muzdar durumdayız” dedi. Ondan iki hafta boyu yedik. Yağından da süründük. Hatta vucudumuz kendine geldi, eski halini aldı. Ebu Ubeyde, hayvanın kaburgalarından bir kemik alıp yere dikti. Sonra en boylu şahsı ve en boylu deveyi aradı. Adam deveye bindirildi ve kaburganın altından geçti. Hayvanın göz çukurunun içine tam dört kişi oturdu. Gözünden nice kulle yağ çıkardık. Etinden kendimize azık yaptık. Medine’ye gelince durumu Resulullah (sav)’e anlattık. “Bu, Allah’ın (cc) sizin için (denizden) cıkardığı bir rızıktır. Beraberinizde etinden hala var mı?” buyurdu. Biz de bir miktar gönderdik. O, bundan yedi.” [2] Bu hadiste ki sahabelere bunu zaruretten yediler denirse, bu etten Resulullah (sav) da istemiştir. Kendisi zaruret durumunda olmadığı halde, balığın etinden yemiştir. Nasıl ki bir müşrik marketçiden su, ekmek gibi gıda maddeleri alınıp yeniliyorsa, balık da bu şekildedir. Kuran ve sünnette, müşriklerin balıklarının yenmeyeceğine dair bir rivayet yoktur. الْحَمْدُ للّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ Hamd, Alemlerin Rabbi Olan Allah’a Mahsustur… [1] İbn Mâce, Sayd, 9, At’ıme, 31; A. İbn Hanbel, II, 97. [2] Buhari, Sayd 12, Cihad 124, Megazi 64; Muslim, Sayd 17, (1935); Muvatta, Sifatu’n-Nebiyy 24, (2, 930); Ebu Davud, Et’ime 47, (3840); Tirmizi, Kiyamet 35, (2477); Nesai, Sayd 35, (7, 207, 209).
Ashab-ı Tevhid Facebook Kullanıcısı Tarafından Kullanılmaktadır. Misyonumuz; yer yüzündeki tüm insanların kullara kulluk etmelerini engelleyerek, yalnız Allah'a (cc) kul olmalarını sağlamaktır.
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol